Mehmet Altan yazdı | Basın tarihi: Kobani – 2008

Mehmet Altan*

Türkiye, Kobani Davası’nın sonuçlarıyla sarsıldı… Kürt siyasetçiler çok ağır cezalara çarptırıldı.

Gene aynı soruyla karşılaştık:

Bu ülke yönetimi neden kendi sorunlarını bir türlü demokratik bir şekilde çözemez?

Ve hep kendini tekrar eder?

Bu hafta 2008 basınını “Kürt sorunu”nun ışığında taradım.

Bakın, 16 yıl önce durum neymiş…

* * *

21 Şubat 2008: MGK toplandı, operasyon başladı. Sınırdan geçiş sırasında peşmergelerle üç saatlik bir kriz yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Irak Başbakanı Maliki’yi ve ABD Başkanı George W. Bush’u aradı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’yi Ankara’ya davet etti.

22 Şubat 2008: Genelkurmay Başkanlığı, kara operasyonunun başladığını duyurdu.

Irak Türkiye’ye nota verdi. Irak yönetimi, notada Türkiye’yi anlayışla karşıladığını ancak operasyonun bir an önce tamamlamasını istediğini bildirdi. ABD ve AB de benzer tepkiler gösterdi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Britanya Dışişleri Bakanı Miliband ile görüştü. Beş asker ve 44 PKK’lı öldü.

23 Şubat 2008: Mesut Barzani, TSK’nin yerleşim birimlerine yönelik müdahale halinde ‘genel savunma’ talimatı verildiğini ve taraf olmadıklarını söyledi.

İki asker ve 35 PKK’lı öldü. Cobra helikopteri düşürüldü.

24 Şubat 2008: ABD Savunma Bakanı Gates Avustralya’da, askerî harekâtın tek başına sorunu çözmeyeceğini belirterek Ankara’yı siyasi ve ekonomik adımlar atmaya çağırdı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kaminin, bölgenin daha da istikrarsız hale gelebileceği uyarısını yaptı.

Biri binbaşı sekiz asker, üç geçici köy korucusu ve 33 PKK’lı öldü.

25 Şubat 2008: Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Muvaffak Rubai, operasyonun uzun sürmesinin Türk askerleriyle peşmerge arasında çatışmayı tetikleyeceği uyarısını yaptı.

İki asker ve 41 PKK’lı öldü.

26 Şubat 2008: Irak, Türkiye’yi egemenlik haklarını çiğnediği gerekçesiyle kınadı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns, Iraklı Kürt liderlerin, bölgede yuvalanan PKK’ya karşı sorumluluk almaları gerektiğini söyledi.

İki asker daha şehit oldu.

27 Şubat 2008: ABD Savunma Bakanı Gates Hindistan’da, Türk askerinin bir-iki haftada Irak’tan çıkmasının önemli olduğunu, askeri operasyonun yetersiz kalacağını söyledi.

MGK’nın harekât için iki hafta süre belirlediği ortaya çıktı.

Başbakanlık Başdanışmanı Davutoğlu başkanlığındaki heyet Bağdat’ta Zebari’yle görüştü.

Beş asker ve 77 PKK’lı öldü.

28 Şubat 2008: ABD Savunma Bakanı Gates Ankara’da, ABD Başkanı George Bush da ABD’den basın aracılığıyla TSK’ye “En kısa sürede Irak’tan çıkın” mesajını verdi.

10 PKK’lı öldürüldü…

29 Şubat 2008: TSK, Kuzey Irak’taki birliklerini geri çekti.

* * *

Huzursuzluk yıl boyu devam etti…

> 8 Mart 2008’de Genelkurmay Başkanlığı 11 Mart-11 Haziran 2008 tarihleri arasında Şırnak, Hakkâri ve Siirt illerinde altı yeni bölgenin daha “geçici güvenlik bölgesi” olarak belirlendiğini açıkladı.

> 6 Mayıs 2008’de Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan 12 Mayıs 2008’e kadar geçerli olmak üzere sınırsız arama izini çıkardı.

> 2 Mayıs 2008’de Van Valiliği 2008 yılının sonuna kadar, Van bölgesi ile Çaldıran ve Çatak İlçeleri sınırlarında bulunan dağ, geçit, tepe ve yaylaları sivil girişlere yasakladı.

> Genelkurmay Başkanlığı 4 Haziran 2008’de Şırnak’ın Cizre İlçesi Kasrik bölgesi ile Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nin bazı bölgelerini 6 Haziran 2008-30 Eylül 2008 tarihleri arasında “geçici güvenlik bölgesi” olarak ilan etti.

> Genelkurmay Başkanlığı’ndan 10 Haziran 2008’de yapılan açıklamada, Şırnak’ta 7 bölgeye 12 Haziran-12 Eylül 2008 tarihleri arasında sivil girişlerin yasaklandığı bildirildi.

> Genelkurmay Başkanlığı, 11 Eylül 2008’de resmi internet sitesinde Şırnak, Siirt, Hakkâri ve Van’ın bazı bölgelerini “geçici güvenlik bölgesi” olarak belirlediğini bildirdi. Sitede yer alan bilgide, ilan edilen bölgelere ait koordinatlar ve giriş yasağı tarihleri belirtilerek, 13 Eylül-13 Aralık 2008 tarihleri arasında bu bölgelerin geçici güvenlik bölgesi ilan edildiği duyuruldu.

* * *

Kürtçenin hala TBMM’nde “bilinmeyen bir dil” olarak tanımlandığı Türkiye’de,

Kürt sorunu üzerinden 16 yıl önceki basını tarayınca ortaya bu resim çıkıyor.

Aslında hep aynı resim çıkıyor.


P24’ten alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x